Panik atak ile anksiyete atağı birbirine benzese de aslında aralarında fark vardır. İnsanlar ikisinden aynı şeymiş gibi bahsedebilirler fakat değildir. Örneğin panik atak aniden- beklenmedik bir anda yaşanabilirken, anksiyete de kaygı tetiklenir ve kademeli olarak artabilir.
Aynı anda panik atak ve anksiyete atağı yaşanabilir. Nasıl mı? Örneğin iş yerinde önemli bir sunum yapmanız gerekiyor. Hafif stresli olabilirsiniz. Stresli olurken kaygılanabilirsiniz sunumunuzun nasıl geçeceğine dair. Sunum anı geldiğinde hissettiğiniz kaygı panik atakla sonuçlanabilir. Peki kısaca panik atak ile anksiyete atağının ruhsal ve fiziksel etkilerine bakacak olursak;
-yoğun endişeli olma
-ölme korkusu
-kontrolü kaybetme korkusu
-çevreden veya kendinden kopma hissi (derealizasyon)
-nefes darlığı, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı
-terleme, titreme, sıcak basması
-baş dönmesi, mide bulantısı
Yaşadığınız şeyin panik atak mı yoksa anksiyete atağı mı olduğunu anlamak için:
^ Atağın nedenine bakmak bulmak gerekir. Ortada bir stres var ise ve sonrasında atak yaşanıyorsa bu anksiyete atağı olabilir. Çünkü panik atak için bir sebebe ihtiyaç olmaz ve birden bire olabilir.
^ Hissettiğiniz sıkıntının düzeyi hafif ve ara ara zihninizi yokluyorsa anksiyete krizidir. Fakat birden ce çok şiddetli bir biçimde yoğun anksiyete hissediyorsanız bu panik atak olabilir.
^ Başlama hızı yaşadığınız durumun ne olduğunu anlamanız için size yardımcı olabilir. Yani anksiyete atağı kademeli olarak artarken, panik atak ise birden ortaya çıkar. Yorucu ve yıkıcı semptomlar gösterir.
^ Savaş ya da kaç mekanizması devreye giriyorsa yaşadığınız durum panik atak olabilir. Fiziksel belirtiler anksiyete atağından daha yoğun bir şekilde ortaya çıktığı için vücudun otonom sinir sistemi savaş yada kaç mekanizmasını devreye sokar. Anksiyete atağında ise böyle bir durum oluşmaz.
Peki panik atağı ve anksiyete atağını neler tetikler? Onlara bir göz atacak olursak eğer;
-Stresli bir işe sahip olma
-Sosyal durumlarda ortaya çıkan problemler (sosyal kaygı, agorafobi, klostrofobi)
-Travmatik bir deneyim var ise onun hatırlatıcıları
-kalp rahatsızığı, kronik rahatsızlıklar, kötü madde kullanımı, alkol kullanımı, ilaç kullanımı panik atak ve anksiyete atağı için tetikleyici olabilirler.
Hayatın belli dönemlerinde birçok insan en az 1 kez panik atak geçiriyor. Genç yaşlarda ve kadınlarda daha fazla görüldüğünü söylemek mümkündür. Anksiyeteye gelince hayatımızı kaygısız yaşamamız mümkün değildir. zaten her insanda hafif düzeyde anksiyete vardır. Çünkü hayatta kalmamızı sağlayan şey strestir. Peki kimler panik atak geçirmeye, anskiyete atağı geçirmeye daha meyillidir derseniz eğer;
-çocukluk veya yetişkinlik hayatında travması olan bireyler veya travmatik bir olaya tanıklık edenler
-sevdiği birini kaybedenler, boşananlar
-stresli biri iş yapanlar
-aile hayatı fazla çatışmalı olanlar, maddi sıkıntılar yaşayanlar
-yaşamı tehdit eden bir hastalık yaşamış olanlar veya kronik bir hastalığa sahip olanlar
-endişeli bir kişiliğe sahip olan kişilerde panik atak veya anksiyete atağı görülme ihtimali diğer kesime göre daha yüksek ihtimallidir.
Bireyler daha çok kalp çarpıntısı veya nefes darlığı şikayetleri ile hastaneye başvururlar. Yapılan tüm kontroller sonucunda bir soruna rastlanılmadığı takdirde psikolojik olduğu söylenir ve psikiyatristlere yönlendirirler. Panik atak ve anksiyete bozukluğu tanıları ruh sağlığı alanında uzmanlığını tamamlamış olan psikiyatristler tarafından saptanır. İlaç + psikoterapi ile bu sorunlardan kolayca kurtulmak mümkün olur. Bilişsel Davranışçı Terapi daha hızlı cevap veren bir psikoterapi yöntemidir.
Bir sonra ki yazımızda panik atağı veya anksiyete bozukluğu olan bireylerin neler yapabilecekleri, nasıl rahatlayabilecekleri üzerine konuşuruz. Yazımızı faydalı buluyor veya beğeniyorsanız bize bildirebilirsiniz 😊
Sevgiler…